Sympathique R€smi WeB Sit€si >Ho$ Geldiniz Arkada$lar
  Bayanlara Özel
 

Daha Güzel Görünmek İçin Bazı Öneriler

Saçlarınızı düzenleyin
Eliniz için kullandığınız, nemlendiricilerden biraz saçınıza sürerseniz uçuşan ve elektiriklenen saçlarınızı yatıştırmış olursunuz. Nemlendiriciyi banyo sırasında sürerseniz saçlarınızı kuruladıktan sonra daha parlak ve canlı olduğunu görürsünüz.
 
Güne zinde başlamak
Sabahları yorgun kalıyorsanız vücudunuzu toksinlerden arındırmak için bir bardak limonlu ılık su içebilir, cildinize de maden suyu ile masaj yaparsanız canlandırmış olursunuz.
Diş sağlığı
   Diş etlerinizi kuvvetlendirmeniz için küçük taneli tuzları diş fırçanızın üzerine koyun. Daha sonra da diş etlerinize kadar dişlerinizi fırçalayın.
Susuz ciltler için
    Vücudunuzda su eksikliği varsa badem özlü bakım kremleri kullanmalı ve yeşil çay içmelisiniz.

Buzlu dudak kremi
    Eğer dudak kalemi kullanıyorsanız size önemli bir tavsiye. Kalemi kullanmadan önce buzlu bir kabın içinde bekletirseniz daha iyi sonuç alırsınız.
Ellere süt banyosu
       Manikür yapılırken su yerine artık süt kullanılıyor. Ellerinizi en az beş dakika ılık sütün içinde dinlendiriseniz elleriniz ve özellikle tırnaklarınızın güçleneceklerini göreceksiniz.
Farların kullanımı
       Eğer farlarınız göz kapaklarınızın üzerinde birikiyorsa kesinlikle yağ bazlı farlar kullanmayın. Yoğun renk pigmentleri içeren pudra farlardan kullanmalısınız. Hafif sedefli farlarda bu konuda çok kullanışlı. Çünkü içeriğindeki sedefli maddeler göz kapağının üzerine yapıştığı için birikme yapmaz.
Mat dudaklar için
       Mat rujları seviyorsanız dudak kalemi kullanmalısınız. Böylece dudaklarınız parlamayacak ve çerçeveyi çok fazla taşırmadığınız sürece dudaklarınıza ayrı bir dolgunluk kazandıracaktır. Sadece dudak kalemi ile de dudaklarınıza renk verebilirsiniz. Ama burada dikkat etmeniz gereken bir nokta var; kalemi dudağınıza dik hareketlerle sürdükten sonra parmağınızla iyice dağıtmalısınız.
Göz makyajı temizliği
       Göz makyajınızı temizlerken göz kapağı ve çeversini ovuşturmamalısınız. Bunun için kullandığınız ürünü göz kapağınıza sürdükten sonra bir parça pamukla göz pınarından dışarıya doğru hafif dairesel hareketlerle silin.
Cildiniz parlıyorsa
       Cildinizi kurutmadan matlaştırmanız gerekir. Fondöteninizi sürmeden önce matlaştırıcı kremler kullanmalısınız. Ve günlük kremler kullanırken bunların jel olmalarına özen gösterin.
Rejim yaparken göğüsleriniz sarkarsa
       Kadınların sıkı bir rejime girdiklerinde kilo vermekten göğüslerinin sarktığı görülür. Bu durumda proteini zengin rejimler yapmalısınız. Böylece elastin ve kolajen lifleri esnekliğini kaybetmemiş olur.


BAŞTAN AYAĞA SEKSİ GÖRÜNMEK

Seksilik sadece vücudumuzun belli bir bölgesine atfedilecek bir durum değil tabii... Her ne kadar erkeklere öyle geliyorsa da, seksi bir kadın aslında bakımlı kadın demektir.
O halde hemen şu önerileri uygulayın ki, durmadan en seksi kadın seçilen kimi ünlü kadınlardan bir farkınız kalmasın. Neyimiz eksik di mi?
Dudaklar için
Seksi dudaklara sahip olmak için iki seçeneğiniz var, ya kırmızı renkte ruj ya da dudağın doğal rengi. İlk durumda kırmızının teninizle uyumlu bir tonunu yakalamanız gerekiyor. Rujun düzgün ve kalıcı olması için ruju fırçayla sürebilirsiniz. Ruju sürdükten sonra bir kat da parlatıcı kullanın. Dudaklarınızın doğal renginde kalmasını istiyorsanız sadece parlatıcı sürün.
Göğüsler için
İçinde pırıltılar bulunan bir kremi dekolte bölgenize sürün! Teniniz beyazsa pembe tonlarında ışıltılar taşıyan kremi tercih edin. Yanık tenliyseniz, tercihinizi altın rengi ışıltılar taşıyan bir kremden yana kullanın. Büyük bir fırça ile iki göğsünüzün arasına bronz toz pudra sürmeniz de göğüslerinizin daha yuvarlak görünmesini sağlar.
Saçlar için
Saç renginizin birkaç ton açığından gölgeler yaptırarak her zaman "ışıltılı" görünebilirsiniz. Bir başka öneri de saçınıza parfüm sürmeniz. Ensede bol toplanmış topuzun her zaman seksi göründüğünü de hatırlatalım. Uzun saçlıysanız saçınızı gün için de fırçalamayı ihmal etmeyin.
Ayaklar için
Bacaklarınız bronzsa pırıltıları olan kremlerden sürebilirsiniz. Topuklarınızın pembe görünmesini de sağlamalısınız. Ve tabii ayakkabı seçimi. Topuklu, sivri ayakkabıların seksi olduğu kesin. Ancak rahatsız ayakkabılar duruşunuzu bozup nasırlara sebeb olabileceğinden ayakkabı seçiminde rahatlığı ve kaliteyi ön planda tutun.
Boyun için
Ensenizi açıkta bırakacak bir saç modeli boynunuzu gözler önüne serecektir. Birkaç damla parfüm, boyuna sürülen tem renginde pudra, hafif sarkıntılı küpeler dikkati boyuna çekmek için yeterli. Boynu tümüyle açıkta bırakmak ya da ince bir kolye takmak da size kalmış bir seçim.
Eller için
Tırnaklarınızın hepsi aynı uzunlukta olmalı. Tırnaklarınız farklı boylarda ise tercihinizi doğal renklerden yana kullanın. Kısa kesilmiş ve parlatıcı ile doğal bir görünüm almış tırnaklar da seksi olabilirler. Enteresan, ama çok dikkat çekici olmayan bir yüzük de farklı bir stil yaratmanızı sağlayabilir.

Avrupa da Popüler Gelinlikler

gelinlikgelinlikler

gelingelinlikler

gelinler
gelin kız


Parfüm Nerelere Sürülmeli

Uzmanlardan hoş öneriler:
Coco Chanel“Öpülmek istediğiniz yeri parfümleyin”
Estée Lauder “Parfümü, kolunuzu yukarı kaldırıp tam önünüze sıkın ve yarattığınız koku bulutunun içine girin. Böylece binlerce parfüm molekülü vücudunuzun her yerine konacaktır”
Nerelerde Ve Ne Şekilde Kullanmalıyız
Vücut
Parfümler kokularını yaymak için sıcaklık, hareket gibi faktörlere ihtiyaç duyarlar. Bu nedenle parfüm sürmek açısından vücudun bazı bölgeleri ayrıcalıklıdır:
Sıcak ve nemli noktalar. Koltuk altları, göğüs araları, ense, kulak arkaları ve göbek.
Kanın fazla pompalandığı noktalar. Bilek içleri, şakaklar ve boyun. Hareketli noktalar. Dirsekler ve diz içleri.

Saçlar
Saçınızı parfümlemek istiyorsanız, öncelikle temiz olmalarına dikkat edin. Kokuların birbirine karışmaması için şampuanınızı kokusuz olanlar arasından seçin. Saçlarınız kısa ise saç diplerinize, uzun ise uçlarına sıkmanız yeterli olacaktır.
Küçük bir Öneri:
Saçınızı fırçalamadan önce fırçanıza biraz parfüm sıkın.
Giysiler
Parfümler pamuklu, yünlü gibi doğal lifle dokunmuş kumaşlarda çok kalıcıdır ve rahat yayılır. Sentetik liflerde yayılımı ve kalıcılığı azdır. Parfümün en kalıcı olduğu dokular ise kürkler ve muslin kumaştan yapılmış eşarplardır. Giysiler parfümlenebilir ama gelişigüzel değil:
- Parfümünüzü ceket ve mantoların astarlarına, etek ve elbiselerin etek baskılarına sıkın.
- Asla giysilerinizi farklı parfümler sıkmayın. Üst üste sıkılan parfümlerin molekülleri iyi bir karışım oluşturmaz ve kötü bir etki uyandırır.
- İpekli giysilerinize parfüm sıkmayın, kalıcı lekeler bırakır.
- Eğer parfümünüzü sık sık değiştiriyorsanız, sadece vücudunuzu parfümlemekle yetinin. Koku zaten giysilerinize de sinecektir.
- Mücevher ve özellikle incilerinizin yakınında parfüm kullanmayın: Parfümlerdeki alkol mücevherlerin parlaklığını yok eder ve incileri sarartabilir.
- Giysi dolabınızı parfümlemeyi unutmayın.

Küçük bir Öneri:
İç çamaşırlarınızın bulunduğu dolap veya çekmeceye parfümünüzle nemlendirdiğiniz yünlü bir kumaş parçası koyun.

Formda Kalmak İçin

Formda Kalmak

Formda kalmak pek çok kişi tarafından kendi kişisel özelliklerine göre şekillendirilebilir. Kilo problemi olmayan kişiler tarafından aynı kiloda kalma çabaları olarak nitelendirilirken benzer durum kilolu biri için eski kilosuna kalmak olarak nitelendirilebilir.

 
   

Bu terim sadece fiziksel değil, ruhsal ve zihinsel sağlığın iyiliğini kapsayan ve sağlığın her aşamasını içeren bir ifadedir. Beslenme ve fiziksel aktivite, her biri için temeldir.

Formda olmanın yaşı yoktur. Formda kalmak, her yaşta düzenli fiziksel aktivite ve iyi beslenmeyi içeren bir yaşam şeklidir. Ne kadar erken başlanırsa sağlık için o kadar iyi olur. Her yaşta ve yaşamın her aşamasında kendi potansiyelinizin en fazlasını yapın. Besin seçimi ve fiziksel aktiviteyi gereksinimlerinize adapte ederek, kişisel alışkanlık ve yaşam biçimi haline getirerek sağlıklı olabilirsiniz. Bu kitap yaşam boyu sağlıklı beslenme ve aynı zamanda besinlerden zevk alma konularında bilgilendirmektedir.

 
   

İyi beslenme ve düzenli fiziksel aktivite- sadece biri değil- formunuzu geliştiren yaşam şekli ile ilgili ayrılmaz iki alışkanlıktır. Yaşam şekilleri ile ilgili diğer kararlar da sağlığınızı olumlu yönde etkilemektedir. Yeterli uyku, sigara içmeme, stresi kontrol altına alma, orta düzeyde alkollü içecek tüketme, emniyet kemeri kullanma, hijyen kurallarına uyma ve sağlığı korumak için düzenli olarak tıbbi kontroller yaptırmak bunlardan birkaçıdır.

 
   

Beslenme terimini hep duyarsınız. Besin ve formda kalma ilişkisi, duyumlarınızın temelini oluşturur. Beslenme yiyeceklerin vücudu nasıl beslediğine bağlıdır. İyi beslenme de aşırıya kaçmadan vücudun gereksinimine yetecek kadar besin alınmasıdır.

 
   

Bugünkü beslenme bilgileri yıllar süren bilimsel araştırmalar sonucu elde edilmiştir. Sağlık ve besinlerle ilgili araştırmaların uzun bir tarihi geçmişi vardır, hatta bununla ilgili eski Yunanların da kayıtları bulunmaktadır. Fakat beslenme ile ilgili gizemler 19. yüzyıla kadar açıklığa kavuşturulamamıştır. Bundan sonra bilim adamları beslenme ile ilgili pek çok soruyu cevaplayabilmişlerdir. Çalışmalar devam etmekte ve bilim adamları beslenme, besinler ve onların sağlıkla ilgileri hakkında önemli soruları araştırmaktadırlar.

 

Günümüzde beslenme önerileri somut bilimsel bulgulara dayanmaktadır. Eskilerden farklı olarak, sağlık için yiyecek seçiminde geçerli güçlü temellere sahibiz, kişisel sağlığınız için beslenme ilkelerini uygulama ve öneriler alma, size bağlıdır.


Zayıflamak İçin

Kısa sürede oldukça zayıflatan diyetlere büyük bir talep var. Kimi diyetisyenler bu diyetlerin çok kısa sürede kilo verdirmesini sakıncalı bulsa da Amerikan Kalp Vakfı acilen kilo vermeleri gereken kalp hastalarına bu diyeti öneriyor.
Ancak 35 yaş üstü kişilerin ve sağlık problemi olanların Amerikan Kalp Vakfı nın diyeti yapmamaları gerektiği baştan belirtiliyor. 3 günde tam 4.5 kilo verebileceğiniz bu diyeti üçüncü günün sonuda bırakmalı ve tekrar etmek istiyorsanız en az bir hafta ara vermelisiniz.
 

1. Gün
Kahvaltı
Yarım greyfurt
1 dilim tost ekmeği
2 çorba kaşığı fıstık ezmesi
Şekersiz çay / kahve
Öğle
Yarım porsiyon ton balığı
1 dilim tost ekmeği
Şekersiz kahve/çay/soda
Akşam
2 dilim et
1 tabak yeşil fasülye
1 küçük elma
1 tabak vanilyalı dondurma (3 top)

2. Gün
Kahvaltı
1 yumurta
Yarım muz
1 dilim tost ekmeği
Şekersiz çay/kahve
Öğle
1 tabak lor peyniri
3 tuzlu kraker
Akşam
2 sosis
1 tabak brokoli veya karnıbahar
Yarım tabak havuç
Yarım muz
Yarım tabak vanilyalı dondurma (2 top)

3. Gün
Kahvaltı
5 tuzlu kraker
1 dilim cheddar peynir
1 küçük elma
Şekersiz kahve/çay
Öğle
1 katı yumurta
1 dilim tost ekmeği
Akşam
1 tabak ton balığı
1 tabak karnıbahar
Yarım kavun
Yarım tabak vanilyalı dondurma (2 top)

6 ÖĞÜNLE ZAYIFLAYIN
Ünlüleri zayıflatmasıyla tanınan Haluk Saçaklı, hazırladığı diyet programları ve beslenme düzenleme teknikleriyle son günlerde adından en sık bahsedilen obezite uzmanı. Haluk Saçaklı davranış düzenleme tekniklerini Vitrin okuyucuları için şöyle özetledi: "Dayanamadınız ve atıştırmaya başladınız. Hemen kalbinizin sesini dinleyin. Kalbiniz eğer atıştırma sonrası kendinizi daha kötü hissedeceğinize dair uyarılar veriyorsa hemen soluklanın ve ortamdan uzaklaşın.Lokmalar arasında çatalınızı bırakmanız, yemek sırasında durup şöyle rahatça
sırtınızı sandalyeye dayamanız olumsuz duyguların uzaklaşmasını sağlayabilir. Yemeğe karşı oluşan bir anlık duygusal boşluk ortadan kalktığında kontrolün yiyecekte değil kendi ellerinizde olduğu anlayacaksınız.

Acıkmadan yemeğe başlamak büyük hatadır. Zira yemeği kesmek daha zor olacaktır. Yemek yemenizin fiziksel açlıktan olduğuna karar verdiğinizde acele etmeden, neyi ve neden yemek istediğinizi düşünerek hareket edin.Açlık ve iştahı iyi ayırt etmek gerekir. Bu ikiliyi çok iyi kontrol etmek gerekir. Açlık var olma mücadelesinin tehlikeli bir sinyalidir. İştah ise haz gereksiniminin göstergesidir.Tüm bu duyguları frenlemek için her şeyden önce güçlü olmak zorundayız. Güçlü olmanın ilk yolu 'hayır' demesini bilmekten geçiyor."

Örnek diyet programı:
Uyanınca
 1 bardak oda sıcaklığında su

Kahvaltı
. 1 porsiyon mevsim meyvesi
. Şekersiz limonlu açık çay
. 1 ince dilim kepek ekmeği
. 1 kibrit kutusu büyüklüğünde yağsız beyaz peynir
. 4 adet yeşil ya da siyah zeytin
. 1 porsiyon domates - salatalık - yeşil biber

Kuşluk
. 1 porsiyon mevsim meyvesi
. 2 adet grisini lŞekersiz bitkisel çay

Öğle
. 2 adet köfte büyüklüğünde tavuk veya peynir ilâveli 1 porsiyon yeşil salata (1 tatlı kaşığı zeytinyağı ilave edin)
. 2 ince dilim kepek ekmeği
. 1 su bardağı diyet yoğurt

İkindi
. 1 porsiyon mevsim meyvesi
. 1/4 sokak simidi
. 1 kibrit kutusu büyüklüğünde yağsız beyaz peynir
. Şekersiz limonlu açık çay


Akşam
. 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ile hazırlanmış 1 porsiyon 4 yemek kaşığı mevsim sebzesi veya sınırsız mevsim salatası
. 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ile hazırlanmış 1.5 su bardağı kepekli makarna ya da pilav veya 12 yemek kaşığı kuru baklagil
. 1 su bardağı diyet yoğurt

Gece
. 1 porsiyon mevsim meyvesi

Yatarken
. 1 bardak oda sıcaklığında su

Sağlıklı yaşamanın birinci maddesi sağlıklı beslenmedir.Yediğiniz ve içtiğiniz gıdalara özen gösterdiğiniz sürece, hem fazla kilolardan kurtulursunuz, hemde sağlıklı bir yaşama kavuşursunuz.Buradaki diyet örnek olarak verilmiştir.Diyetin, doktor kontrolunda yapılması gerektiğini lütfen unutmayınız!!!


Akdeniz Diyetiyle Uzun Yaşam

75 bin kişi üzerinde yapılan araştırmayı değerlendiren Atina Üniversitesi'nden Dimitrios Trichopoulos "Akdeniz diyeti uygulayan 60 yaş üstü insanlar, başka diyetleri takip edenlere oranla en az bir yıl daha uzun yaşıyor" dedi. Diyetin ölüm riskinin önüne ne kadar geçtiğini henüz bilmediklerini belirten Trichopoulos "A ve C vitamini deposu olan diyet kanser düşmanı ve kalp dostu" dedi.
Akdeniz diyeti ömrü uzatıyor
Atina Üniversitesi, 75 bin Avrupalı üzerinde yaptığı araştırmada Akdeniz tipi beslenenlerin en az bir yıl daha fazla yaşadığını ortaya çıkardı.
Zeytinyağı bol sebze, meyve ve balığın yer aldığı Akdeniz tipi beslenmenin ömrü uzattığı belirlendi. Atina Üniversitesi profesörü Dimitros Trichopoulos'un başkanlığını yaptığı araştırma grubunun 60 yaşın üzerindeki 75 bin Avrupalı üzerinde yaptığı araştırmaya göre, halk arasında Akdeniz diyeti olarak bilinen beslenme biçimi yalnızca kanser, romatizma ve kalp hastalıklarını önlemekle kalmıyor ömrü de uzatıyor. Araştırmada karşılaştırılan dokuz farklı Avrupa ülkesinden deneklerin en sağlıklı olanları İspanya ve Yunanistan gibi Akdeniz ülkelerinden çıktı. Araştırmacılar bu sonucun bir tesadüf değil Akdeniz diyetinin etkisi olduğunu söylüyor. Ancak Akdeniz diyetinin ömrü ne kadar uzattığı da yaşa bağlı olarakdeğişiyor. Araştırmacılara göre 60 yaşındaki bir kişinin diyeti uygulaması yaşıtı olan bir başka kişiden bir yıl daha uzun yaşamasını sağlıyor. Trichopoulos ortalama beklentinin 1 yıl olabileceğini ancak gençlerde ömrün uzamasının bir yıldan daha fazla olabileceğini söylüyor. Bu beslenme tarzının yaşamı nasıl uzattığı şimdilik bilinmiyor. Ancak Yunanlı profesör şunları söylüyor: "Antidoksan kapasitesi yüksek besinler, hücreleri yaşlandıran ve zarar veren serbest oksijen radikallerini emme özelliğine sahip A ve C vitaminleri gibi antidoksan açısından zengin maddeler vücudun serbest radikallere bağlı hücresel zararlanmasını (oksidatif stresi) azaltıyor. Bu da ömrü uzatıyor." İşte Ömrü Uzatan Diyet
Kahvaltı

2 dilim kepekli ekmek
1 bardak yağsız süt
1 porsiyon meyve
5 zeytin

Öğle yemeği

100-200 gr kuru fasulye ya da balık çorbası (Domates, havuç, lahana, soğan, sarımsak ve maydanoz ekleyin. Sebzeleri zeytinyağında sote edebilirsiniz.)
2 dilim kepekli ekmek
1 kase yoğurt
4-5 çorba kaşığı zeytin yağlı taze fasulye
1-2 meyve

Akşam yemeği


1 porsiyon az yağlı balık ya da tavuk ızgara
100 gr haşlanmış ya da fı rınlanmış patates. (Mayda noz, limon ve biraz zeytin yağı ekleyin.) Veya az zeytinyağında sarımsak, kırmızı biber, dolmalık biber ve domatesle tatlandırılmış
100 gr makarna (Fırınlanıp üzerine
1 çay kaşığı zeytinyağı gezdirilmiş domates bu yemeğe eşlik edebilir.)
2 dilim kepekli ekmek Her tür çiğ sebze
1-2 orta boy meyve.

Makyajınızın Kalıcı Olması İçin

Bakışlardaki çarpıcılığı yakalamak için genellikle göz çevresinde çok çaba sarfetmek ve gün içerisinde sık sık rötuş yapmak gerekir. Ancak gözkapağı makyajının kalıcı olması için büyük kozmetik firmaları bazı kremler geliştirdiler.
Makyaj yapmadan önce gözkapaklarına sürülen ve 30 saniye kurumaya bırakılan bu kremler makyajın daha kolay yapılmasını ve kalıcı olmasını sağlıyor.
 
Ok gibi kirpikler
Kirpikleriniz için de suya dayanıklı rimelleri tercih edin öncelikle. Kısa kirpikleri uzun göstermek de yeni ürünlerle şimdi çok kolay. Pisayada sırf bunun için üretilmiş pek çok maskara bulabilirsiniz. Rimelin kalıcılığını sağlamak için size pudra çok yardımcı olacaktır. Önce bir kat rimel sürün. Üzerinden pudra ile hafifçe geçin ve tekrar rimel sürün. Böylece rimeliniz uzun süre dayanacaktır.
 

Gün boyunca her yarım saatte bir ruj tazelemek kadar can sıkıcı bir şey daha olamaz. Hele dudaktan taşan rujlar çok can sıkıcıdır. Bunların önüne geçmek için ruj sürmeden önce bir kez dudak kalemi ile dudak sınırlarını belirleyin. Sonra rujunuzu sürün. Bir kağıt mendili ısırarak fazlasını alın ve üzerinden transparan pudra ile geçin. Sonra tekrar ruj sürün ve son kez medili ısırın. Artık günde en fazla üç kez, memeklerden sonra rujunuzu hafifçe tazelemeniz yeterli olacaktır.

Kalıcı makyaj nasıl yapılır?
Çoğu kişi uygulama anını hafif bir batma hissi olarak tarif eder. Kişinin ağrı duyarlılığı ve uygulayıcının el hafifliğine göre farklılıklar gösterecek minimum bir rahatsızlık söz konusudur. Bölgede oluşabilecek rahatsızlıkları en aza indirmek ve bölgeyi uyuşturmak için yüzeysel anestezi ve yağlar kullanılabileceği gibi, bir doktor ya da dişçi gözetiminde lokal anestezi de yapılabilir. İşlemin uzunluğu kişinin hassasiyetine, cilt nemine, yoğunluğuna, elastikiyetine ve cildin genel durumuna göre değişebilir. Ortalama süre 2-3 saat kadardır.

Bir set mikro steril iğne, kalıcı renk karışımına batırılarak kişinin istekleri doğrultusunda cilde uygulanır. Taze renk, iğneler vasıtasıyla cildin üst tabakasına zerk edilir. Dövme uygulamasının aksine, cilt hafifçe kaldırılarak renk uygulandığından, daha ağrısız gerçekleşir. Yine aynı nedenle ciltteki travma da çok daha çabuk iyileşir. Uygulama sonrasında çoğu kişi normal hayata derhal devam edebilir.

Uygulamanın tam anlamıyla kalıcı olması bazı şeylere dikkat edilmesini gerektirir. Güneşin UV ışınlarına fazla maruz kalmak ya da solaryum seansları, cildin fazla kuru olması, bazı  uyuşturucular ve sigara kalıcılığı olumsuz yönde etkileyen faktörlerdir. Alfa- hidroksi, retin-a ve glikolik asit, kalıcı makyaj uygulanan bölgelerden uzak tutulması gereken maddelerdir. Aksi halde etki azalabileceğinden belli sürelerde ekstra bakım gerekebilir. Göz kapaklarına güneş korumalı krem kullanmak, eye-liner uygulanmış gözlerde güneş gözlüğü takmak, dudaklara koruyucu sürmek gibi bazı önlemler makyajın kalıcılığını artıracaktır


Daha Güzel Görünen Dudaklar

Rujunuz dudak kenarlarınıza mı taştı?
Önce çubukla taşan kısımları temizleyin; sonra pamuklu çubuğun ucuna bir parça fondötene batırıp lekeleri kapatın, pudralayın, rujunuzu yenileyin.
Rujunuza kalıcılık
Rujunuzu sürmeden önce dudaklarınıza biraz fondöten sürüp pudralayın. Bir kat ruj sürün, fazlasını almak için iki dudağınızın arasına bir kağıt mendil koyup dudaklarınızı bastırarak kapatın, 2.katı uygulayın.
 
Rujunuz dişlerinizi mi boyuyor?
Kötü bir görüntü ama önlemi çok kolay: rujunuzu sürdükten sonra baş parmağınızı ağzınıza koyun (çocukların parmak emdiği gibi) ve dudaklarınızı sıkıca kapatın. Rujunuzun fazlası parmaklarınıza çıkacaktır.
Rujunuzu belirginleştirmek için
Ruj renginize uyumlu bir dudak kalemiyle tüm dudağınızı boyadıktan sonra rujunuzu uygulayın. Daha belirgin ve çarpıcı bir renk elde edeceksiniz.

Parlak dudaklar
Pek kalıcı olmayan dudak parlatıcılarının yerine, dudaklarınıza vazelin sürün. Hem parlaklık daha kalıcı olacak, hem de dudaklarınız yazın güneşinden, kışın da soğuğundan korunmuş olacak.

Çok doğal bir görünüm için
Dudağınızın doğal kırmızısına çok yakın bir ruj rengi seçin. Ruju sadece alt dudağınıza sürüp dudaklarınızı birbiri üstene kapatıp sıkın. Üst dudağınıza geçen ruju parmağınızın ucuyla hafifçe yayın

Dudaklarınıza İstediğiniz Şekli Verin
Dolgun Dudakları İnceltin
 
 

Dudaklarınızı olduğundan daha ince göstermek istiyorsanız:

- Dudak kenarlarınıza hafifçe fondöten sürün.
- Dudaklarınızı, rujunuza uygun renkte bir dudak kalemiyle üst dudağınızın doğal çizgisinin hemen altından, alt dudağınızın ise hemen üstünden çevreleyin.
- Dudaklarınızın yeni çizgisine sadık kalarak rujunuzu sürün. Mat rujlar tercih edin. Ruju fırça ile uygularsanız daha iyi sonuç alırsınız.

 
 
 

Dudaklarınızı Dolgunlaştırın
Dudaklarınızı olduğundan daha dolgun göstermek istiyorsanız:

- Dudaklarınızı, rujunuza uygun renkte bir dudak kalemiyle doğal çizgisinin tam üstünden çevreleyin.
- Dudaklarınızın yeni çizgisine sadık kalarak rujunuzu sürün. Parlak ve açık renkler kullanın. Koyu renkler dudak hacminizi küçültür. Koyu renk kullanmak zorundaysanız, dudaklarınızın ortasına daha açık bir renk veya parlatıcı sürün.

 
 
 

Estetik Ameliyatlar  Bilinmesi Gerekenler

Estetik Yada Kozmetik Amaçlı Ameliyatlar Nelerdir?
GÖVDE BÖLGESİ AMELİYATLARI
Meme büyütme Meme küçültme Meme dikleştirme Karın sarkıklığının giderilmesi, karın germe Vücut dış görünümü, kontur düzeltimi Vakumla diyet ve egzersize dirençli inatçı fazla yağların alınması “liposuction, liposculpture” Bacak, diz bölgeleri sarkıklığının giderilmesi Kalça sarkıklığının giderilmesi.
 
BAŞ VE BOYUN BÖLGESİ
Saç nakli Alın ve şakak germe Yüz germe Kaş sarkıklığının giderilmesi Gözkapağı sarkıklık torbalaşmasının giderilmesi Yüz kırışıklıklarının giderilmesi ve cilt yenileme;
Dolgu maddeleri (Kollajen, Restylane, Softform v.b. suni maddeler, botox enjeksiyonları yada kişinin kendisinden alınan yağ dokusu enjeksiyonları (lipofilling) ile yapılabilir) Laser Aşındırma
(dermabrasion, peeling, kimyasal maddeler, meyve asitleri yada mekanik olarak yapılabilir) Yüz konturunun değiştirilmesi
(çeşitli implantlarla yapılabilir) Alt ve üst çenenin ileri veya geri alınması Çene altı sarkıklıklarının giderilmesi Çene ucunun konumunun değiştirilmesi Yanak bölgesindeki çöküklük veya fazlalıkların giderilmesi Kepçekulak deformitesinin giderilmesi Burun şeklinin düzeltilmesi, nefes alma güçlüğünün giderilmesi Dudak inceltilmesi veya kalınlaştırılması.

Bikini ve Mayo Seçimi

bikini

Hayat bazen çelişkilerle doludur. Bir tarafta özgürlüğünüz, tatil planlarınız diğer tarafta maalesef mayo/bikini seçmek ve almak. Evet bazen acı verici olabiliyor. Fakat güzel görünmek için estetik müdahaleye ihtiyacınız yok Hernasılsa kafanıza taktığınız göğüsleriniz, baldırlarınız ve belinizi iyi bir mayo/bikini seçimiyle güzel göstermek elinizde.
 

Belinizi daha ince göstermek:
Pekçok kadın bel bölgesinde sorun yaşar. Bunun için tek tarafında lastikli şerit ve büzgüsü ile dikkat çeken, drapeli veya kenarları delikli kumaştan yapılmış bir mayo seçebilirsiniz. Böylelikle dikkatleri vücudunuzun kenarlarından orta kısmına toplarsınız. Doğru kumaş seçimi ile vücudunuzdaki kusurları kapatabilirsiniz.

Göğüslerinizi büyük göstermek için :
Bunun için meraklı gözleri göğüs bölgenizden uzaklaştıracak modeller deneyin. Yüzücü yada boyundan bağlı modelleri seçin. Koyu renkli geometrik desenler bulunan bikini üstlerini seçin.

Göğüslerinizi küçük göstermek için:
Büyük üçgen cup'lar ve straplez modeller büyük göğüsleri toparlar ve çok daha hoş görünmesini sağlar. Küçük desenli yumuşak renklerde seçimler yapmayı deneyin.

Kalça ve baldırlarınızı küçük göstermek için:
Siyah rengin zayıf gösterdiği bilinir. Ve tabi koyu renklerin de... Eğer bikini üstünüzü daha açık renklerden seçerseniz daha iyi görünecektir. Seçtiğiniz modelin tamamen kalçanızı sardığından emin olun.

Kısa Gövdeyle Başetmek:
Kısa gövde bacak boyunuzu uzun gösterir. Ama mayonuz ıslandığı zman bunun tam terside olabilir. Bu nedenle 2 parçalı mayoları tercih edin. Alt tarafta ince çizgilerin olduğu modellerde uygundur.

Uzun Gövdeyle Başetmek:
Eğer böyle bir probleminiz varsa uzun kesimli modelleri tercih edin diğerleri kısa duracağından kötü görünecektir. Mide bölümüzde dairesel şekiller bulunan modelleri seçmeye çalışın.

Vücut ölçüleriniz yada şekli o kadar da önemli değil. Önemli olan size giden modeli seçebilmeniz. En moda bikiniler 2 parça olup midenizi sararak tek parça görünümünde olanlardır. Sadece moda olduğu için değil alt ve üstü ayrı ayrı da takımlayabildiğiniz için de güzeldir.

Mayo seçiminde diğer bir önemli nokta da mayo alışverişine geniş zaman ayırmak. Zamanında yeterli vakte sahip olan kadınlar daha rahat seçim yapabilirler. Ama yazın özellikle de son dakika da planlanmış bir alışveriş gereğinden fazla stress getireceğinden pek de verimli olmayacaktır.

Online alışveriş yapmak da bu stresi önleyecektir. Seçmiş ve almış olduğunuz ürünü daracık bir soyunma kabini yerine evinizde deneyeceğinizden daha sağlıklı karar verebileceksiniz. Bunun için öncelikle alışveriş yaptığınız yerin önemli aksaklıklarda iade kabul ettiğinden emin olun.

Saç Bakımı ve Kellik

kellik

Bir günde 100 saç teline kadar dökülme normal kabul edilir. Dökülen bir saç telinin yerine yenisi 6 - 10 haftada çıkar. Her bir saç kökünden insan ömrü boyunca 20 kez yeni saç çıkabilir.
 

Sağlıklı Saçlar İçin:
- Günlük olarak pahalı olmayan bir Vitamin alın.

- Saçınızı fazla taramayın. Sadece gerektiğinde şekil vermek için tarayın.

- Kaliteli bir tarak ya da fırça kullanın. Keskin metal ya da plastik uçlar saçlarınızın uçlarının kırılmasına neden olur.

- Kaliteli saç ürünleri kullanın. Çoğu alışveriş merkezlerinde satılan şampuan ve saç ürünleri aslında birçok kötü kimyasal maddeyi içlerinde bulunduruyor. Mesela 'ammonium laurel sulfate' , ya da silikon içeren ürünler saçınızı kurutarak daha kolay kırılmasına neden olabiliyor. İçlerinde birçok koruyucu madde bulunduğunu iddia eden bu ürünler saçınız için aslında en büyük tehlikeyi oluşturuyor.

- Saçınızı sıkı bantlarla toplamayın. Bırakın rahat kalsın. Bu tür toplama şekilleri de kırılmalara neden oluyor.

Sıcak yağ tedavisi
Kurumuş ve yıpranmış saçları en iyi canlandırma yöntemi zeytinyağı tedavisidir. Saçlarınıza parlaklık vermek ve beslemek için 2 çorba kaşığı zeytinyağını ısıtın. Bunu yavaş yavaş tüm saç derinize yedirin. Sıcak suda ıslattığınız bir havluyu sıktıktan sonra bir türban gibi başınıza sarın. Havlu soğurken bu işlemi iki veya üç defa tekrarlayarak, başın yağı iyice emmesini sağlayın. Sonra saçlarınızı yıkayarak, iyice durulayın. Bu bakım türü, özellikle çabuk kırılan saçlar için çok yararlıdır.

Hintyağı tedavisi
Yarım çay fincanı hintyağını ısıttıktan sonra baş derinizi ovarak saçınızın yağı emmesini sağlayın. Yavaş yavaş tarayacağınız saçlarınızı kaynar suya batırırıp sıktığınız havluyla sarın. Bu işlemi yaptıktan sonra yarım saat kadar bekleyip şampuanla yıkayın. Bu tedavi, fazla ince, çabuk kırılan, kuru saçlara iyi gelir.

Zeytinyağı ve bal tedavisi
Yarım çay fincanı yeşil zeytinyağıyla bir çay fincanı süzme balı karıştırın. Bu sıvıyı iyice sallayıp çalkalayın ve bir kaç gün dinlenmeye bırakın. Daha sonra bu karışımı baş derisinize ovarak ve tarayarak yedirin. Ancak bu işlemi yaparken tarağın dişlerinin baş derinize batmamasına özen gösterin. Başınıza bir naylon torba geçirerek, başın sıcaklığını muhafaza etmeyi sağlayın. Karışımı başınızda yarım saat beklettikten sonra, saçlarınızı bol suyla durulayın. Bu işlem, koyu renk saçların ışıltılı bir hal alıp parlamasını sağlar.

Protein tedavisi
Yumurta ile yapılacak protein tedavisi hemen hemen her tür saç için uygundur. İki yumurtayı çırpın ve içine yavaş yavaş bir çorba kaşığı zeytinyağı, bir çorba kaşığı gliserin, bir çorba kaşığı sirke (mümkünse elma sirkesi) ilave edin. Saçınızı bir kez şampuanladıktan sonra saçlarınıza bu karışımı sürüp 15-20 dakika bekleyin. Saçlarınızı iyice duruladıktan sonra saçlarınızın çok kısa sürede canlandığını fark edeceksiniz.

Kakao yağı tedavisi
Koyu renk saçlı kişilerin uygulayabileceği bir başka bakım yöntemi ise aşağıda anlatılan bu karışımdır. İçinde su kaynayan genişçe bir tencerenin içine daha küçük bir kabı oturtun. Yarım çay fincanı ayçiçeği yağını, 1 çorba kaşığı kakao yağını, 1 çorba kaşığı susuz lanolini bu ikinci kabın içinde eritin. Bütün bu yağlar eriyince, kabı kaynar suyun içinden alın ve karışımı iyice çırpın. Bu karışımdan 1 çorba kaşığı kadarını alarak buna 1 çorba kaşığı su katın, iyice karıştırın. Bu sıvıyı ovarak başınıza sürün ve bu durumda 15 dakika ile yarım saat arasında bekleyin. Ardından saçınızı yıkayıp durulayın. Bu tedavi koyu renk saçlara yeni bir canlılık ve parlaklık verir.

Şok Diyet Listeleri Hızlı Kilo Verme
Ünlülerin Diyetleri

Az Yiyor ama Kilo Alıyorsanız Mutlaka Okuyun
Kilo fazlalığı ve şişmanlık sorunu ile ilgilenenlerin şaşırtıcı bir gözlemi var: Kilolu insanların çoğu zayıf olanlardan daha az yiyor, hatta neredeyse aç geziyor, ama yine de kilolarından kurtulamayıp depresyona giriyorlar...
 
Sorun, az yemekte değil, metabolik ve davranışsal bozukluklarda... Kilolu insanların çoğu az miktarda yiyecek tüketmelerine ve özellikle öğünlerde normalden az besin almalarına rağmen kilo sorunları sürüp gidiyor. İşin kötüsü bu ‘az yiyen’ ve genelde ‘aç gezen’ insanlar, bir türlü çözemedikleri kilo sorunları nedeniyle kendilerini suçlu ve beceriksiz hissediyorlar. Sosyal çevrenin onları kilolarını kontrol etme yeteneğinden yoksun, zayıf karakterli, dikkatsiz, özensiz, obur kişiler olarak gördüğünü düşünüp üzülüyorlar. Kilo sorununa olan kayıtsızlıkları veya sorunu çözmedeki yeteneksizlikleri nedeniyle de ayıplandıklarını sanıp depresyona giriyorlar...
Gerçekte ise bilinenin tam tersi bir durum söz konusudur. Fazla kilolu veya şişman insanların ‘düşük kalori alımına uyum sağlamış bir vücut kimyaları’ vardır. Hormonal ve metabolik süreçleri, kalorileri yeteri kadar kullanmaz. Azalmış bir metabolizma hızı öncelikle kalorilerin yakılmasında daha az gayretli, tembel bir vücut ile kendini gösterir. Metabolik hızları zaten düşük, kalori yakma yetenekleri zaten sınırlı olan bu şanssız insanlar da zaman zaman küçük kaçamaklar yapmakta, bazen yemek konusunda aşırıya kaçabilmektedir. Ama aynı kaçamakların daha büyüklerini, daha sık tekrarlayan arkadaşları zayıf kalmaya devam ederken onların her kaçamağı kalçalarına, karınlarına eklenmiş yağ yığıncıklarını anı olarak bırakmaktadır.
ŞARLATAN ŞOK DİYETLER
Bazı hastalarda diyetler, ne yazık ki hiçbir işe yaramıyor. Kendini yememe konusunda olağanüstü sınırlayıp birkaç yüz gram verince bayram eden, en ufak kaçamağında ise bir kaç kiloyu hızla alıp depresyona giren pek çok insan var. Kısacası, diyetler tek başına çoğu zaman işe yaramıyor, etkili ve yeterli olmuyor. Özellikle şarlatan şok diyetler tehlikeli bile olabiliyor.
Bunun en büyük kanıtı neredeyse her gün yeni bir diyet programı yayınlanırken, kilolu veya obezlerin sayısında yüzbinleri bulan artışların yaşanmasıdır. Kilo fazlalığı ve şişmanlık salgınının önü bir türlü alınamıyor. Sorun bir salgın hastalık değil, ‘çılgın bir sağlık sorunu’ hızıyla ve önlenemez bir süratle yayılıyor, dünyamız her gün tonlarca daha ağır hale geliyor.
ALMAK DAHA KOLAY
Diyetler hiç şüphe yok ki kilo vermekte yardımcı oluyorlar, ama her zaman ve koşulsuz çözümler olmaları asla mümkün değil. Diğer taraftan fazla kilolu insanlarda problemin çoğu kez ‘kilo vermek’ değil ‘kilo almak’ olduğu şimdi daha iyi anlaşılıyor. Bu insanlar zor, güç bela kilo veriyorlar, ama kısa bir süre sonra kaybettiklerinin de çok daha fazlasını, daha kısa bir sürede alıyor.
Sorun tedavinin eksik ve etkisiz olmasından kaynaklanıyor. Bilinen bu örnekle; kilo sorununu çözmede sadece diyetle yetinmek, ayağı kırılmış bir hastayı ağrı kesici verip eve göndermekten pek farklı değil. Ağrı kesicinin etkisi kısa bir süre sonra geçecek, siz sorunla yeniden başbaşa kalacaksınız. Problemin çözümü kırılan ayağınızın alçıya alınması veya ameliyatla onarılmasındadır. Soruna geçici çözümler bulmak pek sonuç vermez.
SORUN NASIL ÇÖZÜLÜR?
Kilo fazlalığı veya şişmanlık sorunu olanlara sadece diyetlerle kilo verdirmeye çalışmak da buna benzer. Diyet programını eksiksiz uygularsanız, belki de bir miktar kilo verebilirsiniz. Kilo almanıza neden olan metabolik sorununuz veya kilo almaya hormonal-genetik yatkınlığınız ise çözülmemiştir, sürüp gitmektedir. Diğerlerinden daha kolay ve daha hızlı kilo almanıza neden olan davranışsal, metabolik veya hormonal sorun varlığını sürdürmektedir.
Sorunun medikal çözümü, ikinci ve üçüncü derece tedavi unsurlarının da devreye aynı anda sokulmasındadır. ‘Yeme davranışındaki bozukluk’ çözülmedikçe altta yatan hormonal veya metabolik sorun tedavi edilmedikçe sadece diyet yaparak verilen kiloları aynı hızla ve fazlasıyla geri almanız kaçınılmazdır.

Daha Sağlıklı Daha Güzel El İçin

Elleriniz yıpranmadan önleminizi alın!
En çok kulladığımız ve dolayısıyla en çok yıpranan organlarımızdan biri eller... Bu yüzden onlara gerekli özeni göstermek boynumuzun borcu!
Ellere ne zarar verir?
Fazla sıcak ve fazla soğuk su
Deterjanlar, evde kullanılan temizlik ürünleri
Güneş, soğuk, yağmur, deniz ve toprak da elleri hırpalar.
 
Elleri nasıl korumalısınız?
Suyla yapılacak işlerde lastik eldiven giyin.
Ev işlerinde ise pamuklu eldiven kullanın.
Elleriniz için küçük yardımcılar
. Ellerinizi ıslattıktan sonra iyice kurulayın. El kremi ya da losyon sürün.
. Ellerinizi günde iki, üç kere yumuşak sabunla yıkayıp bol suyla durulayın. Günde bir kere parmakları, tırnakları fırçalayın.
. Sert olmayan bir ponza taşı da elleriniz için yararlıdır. Sert derileri aldığı lekeleri de çıkarır.
. Haftada bir kere ellere çok yağlı kremle masaj yapın. Her parmağın ucundan başlayarak dibine kadar iyice sıvazlayın. Avuç ve el üstüne masaj yapmayı unutmayın. Bunun için en uygun zaman gece yatmadan öncedir.
. Arada bir ellerinize kalın tabaka krem, vazelin sürün pamuklu eldiven takıp yatın. Uyumakta biraz zorlanabilirsiniz. Ama sabah kalktığınızda elleriniz çok bakımlı olacaktır.
. El üstlerine sürülecek parafin tabakası gözenekleri açmak için çok yararlıdır.
. Limon da eller için yararlıdır. Elin rengine iyi gelir.

Özel bakım gerektiren durumlar
1. Esmer lekeler: Bunlara yaşlılık lekeleri denir. Ellerde kahverengimsi lekeler oluşur. Bu lekelerin çıkmasını geciktirmek, hatta önlemek mümkündür. Bunun için filtreli güneş ilacı kullanabilirsiniz. Eldeki benekler için de pigmen renklerini açan bir krem yararlı olur. En kötü ihtimalde suda çıkmayan fondotenle kapatabilirsiniz. Bu yöntem aynı zamanda damarların gözükmesini engeller.
2. Soğuk kabarcıkları: Parmakların yeteri kadar hareket etmemesi, soğuk ve nemden yeterince korunmaması neden olur. En iyi yol, egzersiz yapmaktır. Çünkü bu egzersizler kan dolaşımını hızlandırır.
3. Sert deri ve çatlaklar: Bunlara soğuk hava, elleri fazla zorlayan işler yol açar. Çatlaklara kir dolabilir. Bu kirleri limonla çıkarabilirsiniz. Sonra da bir parça pamuk yardımıyla zeytinyağı sürün. Bir süre bekledikten sonra ellerinizi sabunlu suyla yıkayıp iyice durulayın. Tabii ki sonra krem sürmeyi unutmayın. Bunun her gün yaparsanız elleriniz düzelir.

El ve parmak egzersizleri
1. Yumruk açma: Yumruğunuzu iyice sıkın. Sonra parmaklarınızı öne doğru mümkün olduğunca açın. İki eli de aynı zamanda yapın. Bu hareketi en az 6 kere yapmalısınız.
2. Parmak ayırma: Ellerinizi avuçlarınızın yere bakacağı şekilde tam önünüze koyun. Parmaklar birbirlerine sıkaca yapışmış olsun. Sonra parmaklarınızı açabildiğiniz kadar açın.

Sağlıklı Bacaklar ve Bakımı

seksi bacaklar

Bacaklarınızın güzelliği ve sağlıklı olması için düzenli bakım yapılması gerekmektedir.

Bacaklar erkeklerin en çok dikkat ettikleri bölgelerin başında gelmektedir, bu sebeple bacaklarınızın sexy, prüzsüz ve güzel görünmesi size her zaman avantaj sağlayacaktır.

Bacaklarınızın bakımına mutlaka özen gösteriniz.

 
Dikkat Edilmesi Gerekenler

Bacaklarınızdaki tüyleri aldıktan sonra sıcak tuştan, güneşlenmekten ve deeodorantlardan uzak durmalısınız. Bacaklarınızdaki tüylerden kurtulmanın bir çok yolu var. Eğer ağdayı tercih ediyorsanız, ağdanın çok sıcak olmamasına dikkat etmelisiniz. Kullanmadan önce avucunuzun içi ile ağdanın sıcaklığını kontrol edin. Kısa tüyler için ağda kullanmayın. Ağdayı tüyleriniz uzadıktan sonra yaparsanız, daha pürüzsüz bir cildiniz olur. Yoksa cildinizde bazı morlukların oluşmasına sebep olabilirsiniz.

Uygulama

Bacaklarınızı yıkayın, bir havlu ile kurutun ve nemlendirici sürün. Ardından pudra dökün. Bir süre bekledikten sonra ağda yapmanız gereken yerleri sarışın bile olsanız rahatlıkla görebilirsiniz. Ağdayı kaynatmamalısınız. Ilık olmalı. Soğuk olarak uygulanabilenleri tercih etmelisiniz. Ağda yaparken yanınızda buz bulundurmanızda fayda var. Herhangi bir kızarıklık ya da morluğa karşı, üzerine hemen buz sürmeniz yararlı olur. Ağda bittikten sonra kan dolaşımını sağlamak için bacağınızı soğuk suyla yıkamalısınız. Son olarak bacağınıza bir nemlendirici sürmeyi ihmal etmemelisiniz.

Çocuk Bakımında Mama Hazırlama

Mama Hazırlamanın Püf Noktaları
Mama hazırlarken çok titiz davranmak gerekir. İşte dikkat etmeniz gereken noktalar...
 
Anne sütünün verilemediği durumlarda en sağlıklı beslenme şekli hazır bebek mamalarıdır. Bu mamalar, mümkün olduğunca anne sütüne benzetilerek hazırlanmaya çalışılmış; modern teknolojilerin kullanıldığı, hijyenik ve sağlıklı ürünlerdir. Bu mamaları doktorunuza danışarak da alabilirsiniz.
Mama alırken dikkat edilecek hususlar

- İçindeki proteinin anne sütündeki protein oranlarına benzer olması

- Mineral içeriğinin doğru ve anne sütüne benzer olması

- Karbonhidrat ve yağ cins ve miktarının anne sütündeki gibi olmasıdır

Mamanın hazırlanışı

Mama hazırlarken çok titiz davranmak gerekir. İşte dikkat etmeniz gereken noktalar:

- El yıkamanın önemini unutmayın

- Kullanılacak tüm kaplar önce sabunlu suyla yıkayıp durulanmalıdır, sonra kaynamakta olan suya atılarak en az 10 dakika bekletilmelidir. Daha sonra, temiz bir maşa ile temiz bir yüzeyde kurutulmalıdır.

- Temiz içme suyu en az 10 dakika kaynatılmalı ve 60 dereceye kadar soğutulmalıdır.

- Mamanın üzerinde yazan veya doktorunuzun önerdiği miktarda mama, belirtilen miktarda su ile karıştırılmalıdır.

- Mama eridikten sonra, bebeğin içebileceği ısıya getirilmelidir. Mamanın sıcaklığı ideal vücut sıcaklığı olan 35- 37 derece olmalıdır. Bir damla mamayı bileğinizin iç kısmına damlatarak kontrol edin. Bilekte soğuk ya da sıcak bir his oluşturmamasına dikkat edin.

- Mama paketleri, açıldıktan sonra belli bir süre içinde tüketilmelidir. Bunun için kutunun üzerinde yer alan talimatlara uyun.

Bebekler mama ile besleniyorsa ya da mama anne sütüne takviye amaçlı kullanılıyorsa, emzirme saatleri sıklığında mama verilmelidir. Mama miktarı da zamanla artacaktır. Mama verirken de, emzirme işleminde olduğu gibi rahat bir yere oturun ve bebeğinizle göz teması kurun. Başını göğsünüze yaslayın. Bu yakınlık ona ve size iyi gelecektir. Aslında bu işi arada sırada baba da yapabilir. Böylece bebekle baba arasında bir bağ kurulmuş olur.

Cilt Bakım Ürünleri

Cilt bakım ürünlerinin doğru kullanıldığında cilde inanılmaz etkileri vardır. Temizleyici, nemlendirici veya maskeler hakkında dermatologların söyleyebileceği bazı doğrular vardır.
İçeriğindeki "mucize" madde nedeniyle tercih edip her hafta yenisini satın aldığınız ürünler cildinizi sadece tahriş edebilir ve uygun cilt bakımından uzaklaşmış olursunuz.
 
Günlük Cilt Bakımında;    
1) Cilt tipine uygun ürünleri seçmek önemlidir.
2) Çevreden biriken kirlerin, ter yağ gibi kişisel salgılarımızın, ve dökülmekte olan ölü cilt hücrelerimizin temizlenmesi ikinci adımdır.
3) En hafif temizlemeyle bile bozulabilen cildin üst tabakasındaki doğal nemlendirme sistemlerinin nemlendiricilerle takviye edilmesi. Genel kural olarak da nemlendiricilerin yüz ve vücut halen nemliyken kullanılması vücuttaki nemi hapsetmektedir.
4) UV ışınlarının verdiği hasarı önlemek için güneşten koruyucu kullanmak
5) Normal cildin bilhassa foto yaşlanma ve hasarı için tedavi edici ürünlerin kullanılması uygundur.
Kuru Ciltlerde; Kuru ciltlerde kurutucu ve alkol içeren ürünler ciltten nemi söküp atacağı için tercih edilmemelidir.
Hassas yumuşak sabun içermeyen likit bir temizleyici sonrası gliserin , hiyalironik asit gibi ürünlerle formüle edilmiş nem kaybını azaltan nemlendiriciler kullanılmalıdır. UVA ve UVB ışınlarına karşı koruyucu SPF15 ve üstü bir ürün yıl boyunca dışarıya çıkmadan yarım saat önce açıkta kalan alanlara uygulanmalıdır.
Yağlı Cilt; Yağlı ciltlerde aşırı yağlı ürünler, hassas ciltlerde ise uygun daha az hasar verecek narin ürünler tercih edilebilir.
Yağlı ciltlere özgün yağ bağlayıcı likit veya jel şeklinde temizleyicileri tercih edin. Krem bazlı, kakao yağı, lanolin içeren sabunlardan uzak durun. Losyon şeklinde suyu çekip tutan (humectane) maddeler içeren nemlendiricileri tercih edin. Ergenlik çağındaki gençlerde görülen hormon değişiklikleri nedeniyle yağlı ve akneye yatkın cildin temizliği ve doktor tarafından önerilen ürünlerin düzenli kullanılması önemlidir.
Yağ içermeyen (oil-free) güneşten koruyucuları kullanın.
Cildinize fazla parlak diyerek, yağı kurutmak için sert sabun, alkol, fırça, kese kullanmayın. Cilt temizliğini günde 2-3 kezden fazla yapmayın.
Karma Cilt; Kozmetik olarak T bölgesi ; yüzün yağlı alanları olan yanaklar, alın burun ve çene daha fazla yağlıyken diğer alanlarda kuruluk gözlenir.
Normal karma ciltler için olan temizleme ürünleri yanaklar için nazik diğer bölgelerde daha sert etkililerdir. Yalnızca ihtiyaç duyulan bölgelere uygulayacağınız nemlendirici T bölgesinde sivilceye yol açabilir.
Yağ içermeyen güneşten koruyucular kullanabilirsiniz.
Cilt Bakım Ürünlerinin İçeriklerinden Bazıları ve Güneşten Koruyucular:
Kırışıklık ve güneş hasarını önleyen en etkili ürün güneşten koruyuculardır. UVB ve UVA ışınlarına karşı koruyucu özelliği olan , güneşten koruyucu faktörü (SPF) 15 ve üzeri olan ürünler cildin yaşlı görünmesini önlemektedir . Düzenli olarak güneşten koruyucu kullanmak derin kırışıklıklar ve koyu lekelerin oluşmasını engellemektedir.
Tretinoin ve Türevleri
Güneşin zararlı etkilerinden olan yüzdeki ince kırışıklıklar, koyu lekeler veya kabalaşmaya karşı etkilidir. Cilt renginin açılmasına , yenilenmesine yardımcı olmaktadır.
AHA (Alfa Hidroksi Asitler)
Şeker kamışı, elma, üzüm ve limon gibi bitki ve meyvelerde doğal olarak bulunan asitlerdir. Cilt üzerindeki ölü hücrelerin dökülmesi ve bu sayede daha düzgün , yumuşak, renk düzensizliği olmayan yeni bir cilde kavuşulması sağlanmaktadır.
AHA aynı zamanda cildin üst tabakası altındaki bağ dokusunun daha iyi üretimini, su kaybının ve ince kırışıklıkların azalmasını sağlamaktadır.
Kaçınılması gereken içerikler
Propilen glikol veya sorbital bilhassa hassas ciltlerde tercih edilmez.
SLS (sodyum lauryl sülfat) ve SLES(sodyum lauret sülfat) gibi sürfaktanlar şampuan, dişmacunu , traş kremi, kurutemizleme deterjanları bulaşık sabununda ve birçok endüstriyel temizlik maddesinde bulunur . Etki mekanizması nedeniyle duruladığınızı zannetseniz bile uzun süre saç ve derinizde kalıp yağ , nem ve amino asitleri söker atar. Ciltte kuruluk, kabalaşma ve yeni kıl ve deri oluşumunu bozar.

Cilt Çatlakları

Çatlaklar, cildin aşırı gerilmesi sonucu derideki elastik dokunun kırılması ile oluşuyor. Başlangıçta kırmızı ile mor arası bir renkte olan büyüklü, küçüklü bu çizikler zamanla sedefli beyaz bir renge dönüşüyor. En çok, karın, kalça, baldırlar ve göğüslerde görülen çatlakların oluşumuna önemli kilo değişimleri, hamilelik gibi durumlar neden oluyor. Peki, bu çatlaklar neden her hamile kadında ya da her kilo alıp-vermiş kadında görülmüyor? İşte bu konuda pek eşit değiliz. Cilt yapımız çatlakların oluşma olasılığında çok etkili; kimi ciltler diğerlerine göre daha dayanıksız olabiliyor. Örneğin, çok açık renkli ciltler çatlak oluşumuna daha yatkın.
 

Cilt, üst üste sıralanmış 3 katmandan oluşmaktadır: Epiderm, derm ve hipoderm. Derm, gerçek bir yorganı andırır. İçerdiği lifler sayesinde, cildin temel çatısını oluşturur. Demet şeklindeki kollajen lifleri, cildin dayanıklılığını, diriliğini ve yapısal bütünlüğünü sağlar. Daha ince olan elastin lifleri, kollajen lifleriyle birlikte gerçek bir ağ oluşturur ve cildin elastikiyetinde önemli bir rol oynar. Eğer kollajen ağları düzensizleşir ve elastik lifler koparsa, cildi sıkılaştıran tüm yapı yıkılır ve cilt, yaraya benzer çizgili bir hal alır, cilt çatlakları oluşur.

Çatlaklara engel olunabilir mi?
Çatlaklara engel olabilmek için karın, göğüs ve bacakları esnemeye alıştırmak gerekir. Çeşitli losyon ve yağlar cildin esnemesine yardımcı olabilir. Ayrıca bu bölgelere masaj yapılması kan dolaşımını hızlandıracağından çatlaklara karşı koruyucu olacaktır. Cildinizi hafifçe kızarıncaya kadar minik uyarıcı çimdiklerle yoğurabilirsiniz. Buna ek olarak masaj, soğuk – sıcak su ile şok duşu ve düzenli egzersiz yapmak cilt ve kasların oksijenle beslenmesi ve hücrelerin güçlenmesi açısından önemlidir. Güçlü hücreler çatlamazlar. Ayrıca dengeli beslenmek ve bol su içmek de cildin sağlıklı bir yapıya sahip olmasında ve kendini korumasında önemli bir faktördür.

Herkeste çatlak görülür mü?
Hayır. Çünkü çatlakların oluşumunda kalıtımın da rolü vardır. Dokuları zayıf olanlarda, kilo alıp verme sırasında bu çatlaklara daha sık rastlanır. Açık tenli kişilerde de esmer olanlara kıyasla daha çok çatlama görülür. Çatlakların önlenmesinde kiloyu korumanın ve bakımın büyük etkisi vardır.

Çizgiler belirdikten sonra ne yapılabilir?
Ciltteki çatlamalara engel olan her türlü önlem, oluşan izlerin de aynı şekilde solmasına yardımcı olur. Ancak tam anlamıyla kaybolmaları imkansızdır. Özellikle hamilelik döneminde vücudun hızla büyüyen bölgelerini cilt bakım kremleriyle beslemek hem cildi dinlendirecektir, hem de çatlakların oluşmasını engellemede yardımcı olacaktır. Çatlakların oluştuğu bölgelerde cildi germeye yönelik tedavi ve bakımlar da çizgilerin belirginliğini kaybetmelerine yardımcı olur.

Korunmak için neler yapmalı?
Ne yazık ki, oluşan çatlakları yok edecek mucize bir reçete yok; kalıcılar. Ama, oluşumlarını ısrarlı bir bakımla engellemek mümkün. İşte tavsiyelerim:

* Cildinizi her gün bir kremle nemlendirin. Kremler hem çatlamaya karşı cilde gereksinim duyduğu suyu verecek, hem de cildin esneme kapasitesini artıracaktır.

* Bol, bol su için.

* A, E ve C vitaminleri yönünden zengin yiyeceklerle beslenin.

* Spor yapın.

* Kısa süreler içinde kilo alıp vermemeye çalışın.

* Hamileyseniz, kilonuzu doktorunuzun önerdiği sınırlar içinde tutmaya özen gösterin.

* Çatlakların tedavisi daha erken dönemlerde iken bir dereceye kadar mümkün olduğundan bu dönemleri kaçırmadan uzman dermatoloğunuzla görüşmeniz daha doğru olacaktır, ancak çok ileri aşamalardaki çatlaklar yani beyaz renkte ve dikey çatlakların ne yazık ki daha çok etkin bir tedavi şekilleri bulunamamıştır, mekanik dermabrazyon, kriyoterapy veya lazer tedavi sonuçları ise hala o kadar yüz güldürücü değildir, ancak bazen bir dereceye kadar bölgedeki yoğunluk ve belirginliği kaybettirelebilir. Yapılan tedavi sonuçlarının sizi hayal kırıklığına uğratmamak için tabi ki doğru kişilere baş vurmanız lazım.

Hamilelik döneminde daha sık rastlanır!
İnsan cildi çok esnektir. Ancak cilt kendi kapasitesinin üzerinde esnerse, o zaman cilt altındaki kolajen lifler yırtılır. Cilt çatlakları özellikle genç kızlarda buluğ çağında, vücutları aniden kadınsı değişimler gösterdiğinde ve aynı şekilde vücut geliştirme sporu yapan erkeklerde görülür. Cildin alt dokusunun yırtıldığı yerde kırmızı – mavimsi çizgiler oluşur. Bu çizgilerin oluşmasına en uygun yer; karındır. Bu çatlakların göğüs ve bacaklarda görülme olasılığı da oldukça yüksektir. Aşırı kilo alımı bu çatlakların en önemli sebeplerindendir. Özellikle hamilelik döneminde bu tip çatlaklara daha sık rastlanır. Göğüslerde süt toplanması, göğüslerin büyümesine ve ağırlaşmasına yol açarken, göğüs kenarlarında da çatlamalar görülebilir. İlk başlarda belirgin olan bu çizgiler zaman içinde solar, gümüş beyazımsı bir renk alır. Ancak kişi eski kilosuna dönse bile bu çizgiler hiçbir zaman tam anlamıyla kaybolmaz. Hamilelik döneminde ciltte gerilme olan bölgeleri koruyucu ürünlerle nemlendirmek ve esnemeye hazırlamak çatlaklara karşı etkili bir önlem olabilir.

Hamilelik döneminde uygulayacağınız doğru bakımlar çatlakların sayısını minimalize etmenizi ve daha sonra bu konuda çok fazla çaba serf etmemenizi sağlayacaktır. Kozmetik ürünlerin doğru seçimi ve hamilelik süresince düzenli bir şekilde uygulayacağınız bu ürünler sayesinde çatlakları oluşabilecek minimal dereceye indirmek mümkün, tabi bu doğru karar ancak doğru bir fizik muayene ve cilt tipi tespit edildikten sonra yapılır.

Çatlakların tıbbi tedavilerinde hangi yöntemler uygulanıyor?
Çatlakları yüzde 100 geçirecek herhangi bir yöntemin olmaması ile birlikte en çok kullanılan yöntemler lazer ve karboksiterapi yöntemleridir, lazer için ayda bir ortalama 3-5 seanstan sonra çatlaklarda yüzde 60, yüzde 100 başarı elde edebilirken, karboksiterapi yöntemleri sayesinde ortalama 8- 10 seanslık uygulamalardan sonra hem cilt kalitesinde genel düzelme ve toparlanma ve hem çatlaklarda yine yüzde 60- yüzde 100 başarı elde edilebilir.


Ev Dekorasyonunda Estetik

Evde gününüzün önemli bir kısmını geçiriyorsanız veya yorgun bir şekilde eve döndüğünüzde iş yaşamının kargaşasını üzerinizden atmak istiyorsanız evinizin dekorasyonu sizin için önemli olacaktır.
İster bir apartman dairesinde yaşayın isterse müstakil bir eviniz olsun iç dekorasyon ev sahibinin ve ev sakinlerinin kişiliklerinin bir aynası durumundadır.
 
Güzel ev, dekorasyonu pahalı mobilya ve dekoratif gereçler kullanılarak gerçekleştirilmiş bir ev anlamına gelmemektedir. Neyin nereye nasıl bir ahenk içinde yerleştirilmiş olduğu en önemli rolü oynamaktadır. Kaynağımız olan doğal hayatın evimizdeki eksikliğini telafi edecek en güzel unsur sanırız ki çiçekler olacaktır.

Tarz ne olursa olsun ev dekorasyonunda çiçek kullanmanın en güzel yolu, evinize çiçekler aracılığı ile “bu benim” dedirtmektir. Çiçek veya bitki aracılığı ile dekorasyon basit ve en doğal çözümdür. Bir mutfak camının yanına yerleştirilmiş pembe çiçekler arası bir hat şeklinde yıllık beyaz çiçek şeridini gözünüzün önüne getirin veya masa örtüsünün renklerini tamamlayan renkte yaz çiçekleri ile bezenmiş bir sepeti. Hiçbir dekorasyon malzemesi bu kadar çok yönlü kullanılabilir değildir. Evinizin havasını soğuk atmosferli sonbaharda yaz parlaklığındaki çeşitleri güz renklerine tamamlatarak kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Çiçekler içinde her mevsim için uygun çeşit bulmanız mümkündür.

Hızlı Kilo Vermek İçin

Kısa sürede oldukça zayıflatan diyetlere büyük bir talep var. Kimi diyetisyenler bu diyetlerin çok kısa sürede kilo verdirmesini sakıncalı bulsa da Amerikan Kalp Vakfı acilen kilo vermeleri gereken kalp hastalarına bu diyeti öneriyor.
Ancak 35 yaş üstü kişilerin ve sağlık problemi olanların Amerikan Kalp Vakfı nın diyeti yapmamaları gerektiği baştan belirtiliyor. 3 günde tam 4.5 kilo verebileceğiniz bu diyeti üçüncü günün sonuda bırakmalı ve tekrar etmek istiyorsanız en az bir hafta ara vermelisiniz.

1. Gün
Kahvaltı
Yarım greyfurt
1 dilim tost ekmeği
2 çorba kaşığı fıstık ezmesi
Şekersiz çay / kahve
Öğle
Yarım porsiyon ton balığı
1 dilim tost ekmeği
Şekersiz kahve/çay/soda
Akşam
2 dilim et
1 tabak yeşil fasülye
1 küçük elma
1 tabak vanilyalı dondurma (3 top)

2. Gün
Kahvaltı
1 yumurta
Yarım muz
1 dilim tost ekmeği
Şekersiz çay/kahve
Öğle
1 tabak lor peyniri
3 tuzlu kraker
Akşam
2 sosis
1 tabak brokoli veya karnıbahar
Yarım tabak havuç
Yarım muz
Yarım tabak vanilyalı dondurma (2 top)

3. Gün
Kahvaltı
5 tuzlu kraker
1 dilim cheddar peynir
1 küçük elma
Şekersiz kahve/çay
Öğle
1 katı yumurta
1 dilim tost ekmeği
Akşam
1 tabak ton balığı
1 tabak karnıbahar
Yarım kavun
Yarım tabak vanilyalı dondurma (2 top)

6 ÖĞÜNLE ZAYIFLAYIN
Ünlüleri zayıflatmasıyla tanınan Haluk Saçaklı, hazırladığı diyet programları ve beslenme düzenleme teknikleriyle son günlerde adından en sık bahsedilen obezite uzmanı. Haluk Saçaklı davranış düzenleme tekniklerini Vitrin okuyucuları için şöyle özetledi: "Dayanamadınız ve atıştırmaya başladınız. Hemen kalbinizin sesini dinleyin. Kalbiniz eğer atıştırma sonrası kendinizi daha kötü hissedeceğinize dair uyarılar veriyorsa hemen soluklanın ve ortamdan uzaklaşın.Lokmalar arasında çatalınızı bırakmanız, yemek sırasında durup şöyle rahatça
sırtınızı sandalyeye dayamanız olumsuz duyguların uzaklaşmasını sağlayabilir. Yemeğe karşı oluşan bir anlık duygusal boşluk ortadan kalktığında kontrolün yiyecekte değil kendi ellerinizde olduğu anlayacaksınız.

Acıkmadan yemeğe başlamak büyük hatadır. Zira yemeği kesmek daha zor olacaktır. Yemek yemenizin fiziksel açlıktan olduğuna karar verdiğinizde acele etmeden, neyi ve neden yemek istediğinizi düşünerek hareket edin.Açlık ve iştahı iyi ayırt etmek gerekir. Bu ikiliyi çok iyi kontrol etmek gerekir. Açlık var olma mücadelesinin tehlikeli bir sinyalidir. İştah ise haz gereksiniminin göstergesidir.Tüm bu duyguları frenlemek için her şeyden önce güçlü olmak zorundayız. Güçlü olmanın ilk yolu 'hayır' demesini bilmekten geçiyor."

Örnek diyet programı:
Uyanınca
 1 bardak oda sıcaklığında su

Kahvaltı
. 1 porsiyon mevsim meyvesi
. Şekersiz limonlu açık çay
. 1 ince dilim kepek ekmeği
. 1 kibrit kutusu büyüklüğünde yağsız beyaz peynir
. 4 adet yeşil ya da siyah zeytin
. 1 porsiyon domates - salatalık - yeşil biber

Kuşluk
. 1 porsiyon mevsim meyvesi
. 2 adet grisini lŞekersiz bitkisel çay

Öğle
. 2 adet köfte büyüklüğünde tavuk veya peynir ilâveli 1 porsiyon yeşil salata (1 tatlı kaşığı zeytinyağı ilave edin)
. 2 ince dilim kepek ekmeği
. 1 su bardağı diyet yoğurt

İkindi
. 1 porsiyon mevsim meyvesi
. 1/4 sokak simidi
. 1 kibrit kutusu büyüklüğünde yağsız beyaz peynir
. Şekersiz limonlu açık çay


Akşam
. 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ile hazırlanmış 1 porsiyon 4 yemek kaşığı mevsim sebzesi veya sınırsız mevsim salatası
. 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ile hazırlanmış 1.5 su bardağı kepekli makarna ya da pilav veya 12 yemek kaşığı kuru baklagil
. 1 su bardağı diyet yoğurt

Gece
. 1 porsiyon mevsim meyvesi

Yatarken
. 1 bardak oda sıcaklığında su

Sağlıklı yaşamanın birinci maddesi sağlıklı beslenmedir.Yediğiniz ve içtiğiniz gıdalara özen gösterdiğiniz sürece, hem fazla kilolardan kurtulursunuz, hemde sağlıklı bir yaşama kavuşursunuz.Buradaki diyet örnek olarak verilmiştir.Diyetin, doktor kontrolunda yapılması gerektiğini lütfen unutmayınız!!!

Gebelik Belirtileri Nelerdir

Çoğu kadının hamileliğinin ilk bulgusu görülmeyen adet kanamasıdır. Fakat her kadın düzenli bir adete sahip olmayabilir. Adet kanamaları hastalıklar, mevsimsel değişiklikler, stresten etkilendiği için diğer belirti ve bulgularında görülmesi gerekir. En sık gözlenen belirtiler; ağrılı göğüsler, yorgunluk hissi, mide bulantısı, diğer mide şikayetleri, sık sık idrara çıkma isteği ve karında şişkinlik hissidir.
 
Bazı hamilelik belirtileri hamile olma olasılığınızın bulunduğunu, bazıları ise bu olasılığın yüksek olduğunu akla getirir. Hiçbir erken belirti gebeliğin kesin işareti değildir. Aslında hamileliği kesin kanıtlayan ilk belirti bebeğinizin kalp atışlarıdır ki bu da duyarlı Dopler ultrason ile yaklaşık 10-12' inci haftalar arasında duyulabilir.

HAMİLE OLABİLECEĞİNİZİ DÜŞÜNDÜREN İŞARETLER

BELİRTİ ORTAYA ÇIKTIĞI ZAMAN BAŞKA OLASI NEDENLERİ
Adet kesilmesi Tüm hamileliklerde Yolculuk,yorgunluk,stres,hamilelik 
korkusu,hormonsal sorunlar,aşırı kilo alma ya da verme, doğum kontrol hapını bırakma,emzirme
Sabah bulantıları Hamile kaldıktan 2-8 hafta sonra Yiyecek zehirlenmesi,gerginlik
Sık idrara çıkma Genellikle hamile kaldıktan 
6-8 hafta sonra
İdrar yolları iltihabı,gerginlik,şeker 
hastalığı
Sızlayan,ağrıyan,şiş göğüsler Hamile kaldıktan sonraki 
birkaç gün içinde
Doğum kontrol hapları,adet günlerinin yaklaşması
Meme ucu çevresinin koyulaşması ve meme ucu çevresindeki küçük bezlerin kabarması Hamileliğin ilk üç ayı içinde Hormonsal dengesizlik
Önce göğüslerde sonra karında deri altında pembe mavi çizgiler Hamileliğin ilk üç ayında Hormonsal dengesizlik ya da önceki hamileliğin etkisi
Yiyeceklere aşırı istek duyma Hamileliğin ilk üç ayı içinde Kötü beslenme,stres,adet günlerinin yaklaşması
HAMİLE OLACAĞINIZA İLİŞKİN KUVVETLİ İŞARETLER
BELİRTİ ORTAYA ÇIKTIĞI ZAMAN BAŞKA OLASI NEDENLERİ
Rahim ve rahim ağzının yumuşaması Döllenmeden 2-8 hafta sonra Adet kanamasının gecikmesi
Rahmin ve karnın genişlemesi 8-12 hafta Tümör ve fibroidler
Aralıklı ve ağrısız kasılmalar Hamileliğin başında başlar, hamilelik ilerledikçe sıklığı artar Bağırsak kasılmaları
Bebeğin hareketleri İlk olarak hamileliğin 
16-22. Haftasında fark 
edilir.
Bağırsak gaz ya da kasılmaları
KESİN HAMİLELİK BELİRTİLERİ
BELİRTİ ORTAYA ÇIKTIĞI ZAMAN BAŞKA OLASI NEDENLERİ
Ultrasonda bebeğin görülmesi Döllenmeden sonraki 46. Haftada  Yok
Bebek kalp atışı 10-20. haftada Yok
Karında hissedilen bebek hareketi 16. haftadan sonra Yok

2007 Yılı Sonbahar Kış Modası

2007 Yılında Modada Neler Var
Yeni bir yıla başlamak demek, her şeye yeniden başlama şansına sahip olmak demek. Ancak büyük kararlara adım atmadan, önce vitrin değiştirip, stilinizi yenileyin!
Yeni yılı niçin bu kadar severiz? Muhtemelen bunu yeni bir başlangıç için bir şans olarak görürüz, her şeyi daha iyi yapabileceğimiz yeni bir zaman dilimi olarak.
 
Kilo vermek, yeni bir iş bulmak gibi arzuladığımız değişikliklerin bazıları daha zor olabilir, işe kolay bir şeylerle de başlayabilirsiniz: Mesela
görünüşünüzü yenilemek gibi. Hemen gözünüz korkmasın, tüm tarzınızı bir anda çöpe atmaktan bahsetmiyoruz. Küçük değişiklikler, moda olan bir iki yeni aksesuar veya giysi tahminizden daha büyük bir fark yaratacak.
Yeni bir trend deneyin
Yeni bir yıl, farklı bir görünüme bürünmek için mükemmel bir zaman. Bu nedenle önümüzdeki sezonun şu iki trendine bakmakta fayda var:
Fırfırlı bluzlar

Yazın ve sonbaharın bohem havalarından sonra artık daha rafine görünümler moda ve bu modanın merkezinde de fırfır var. Fırfır deyince suratınızı buruşturmayın. Zaten çok ve büyük fırfırlı giysileri önermiyoruz, hele de kilolu görünmek istemiyorsanız. Yumuşak dokulu, hafif fırfırlı bir bluz seçebilirsiniz. Bu yeni bluzla, her zaman giydiğiniz takım elbisenizi yenileyebilir, ona farklı bir hava katabilirsiniz.
Kadınsı bir elbise
Sezonun modası daha yüksek belli ve üzerinize oturan (ama vücudunuzu çok da sarmayacak) üstler ve bol, geniş ve plili etekler. Böyle bir elbise alırsanız, baharı kurtardınız demektir. Bu elbiseyi, ona uygun şık çoraplar, burnu açık topuklu ayakkabılar, bir hırka veya üzerinize oturan bir ceketle
kombinleyebilirsiniz.

Varolan giysilerinizi yenileyin
Sahip olduğunuz giysileri yeni ve farklı şekillde giyerek onlara yeniden hayat verebilirsiniz.
Çoraplarla deneyin.
Sonbaharda giydiğiniz burnu açık ve topuklu ayakkabılarınızı ayakkabınızın rengini tamamlayan ya da onun tersi olan bir renkte olacak şekilde renkli, kalın çoraplarla giyin. Bu size biraz bohem ve çokça da sıcak ve içten bir hava katacaktır. Daha da modern görünmek istiyorsanız, yeni çoraplarınızı şifon bir etekle kullanın.
Eğlenceli bir şapka ekleyin. Şapkalar farklı çeşitleriyle gene çok moda. Eski paltonuzu giyip de canlı renklerdeki şapkanızı taktınız mı, paltonuz yepyeni görünecektir.
Yeni giysiler satın almak istemiyor musunuz? O zaman giysilere boşverin, çantaya bakın! Açık renkli ve kocaman deri bir çanta (deve tüyü ya da hardal tonları mükemmel seçenekler) edinin. Açık renk deri çantalar önümüzdeki sezon için modern ve taze bir görüntü arz ediyor. Üstelik alışkın olduğumuz sıkıcı siyahlardan sonra yeni bir soluk getiriyor.
Renklenin. Uzun zamandır devam eden parlak renk hükümranlığından sonra bu bahar yosun yeşili, toprak rengi ve kiremit gibi daha doğal tonlara bir dönüş var. Sıcak tonlarda bir fular, şal, ya da kazağı demin saydığımız tonlarda etek, pantalon ve ceketlerle birlikte kullanın. Böylece güzel bir denge ve uyum yakalayabilirsiniz.

Eskilerden kurtulun
Görünümüzünü gerçekten değiştirmek istiyor musunuz? O zaman bunlardan mutlaka kurtulun!
Eğlenceli, desenli lastik yağmur çizmeleri
(Artık deri olanlar moda)
İncecik hippi bluzleri ve uzun etekler
(Kadınsı çizgiler, üzerinize oturan modeller geri döndü)
Uzun dizi dizi inciler ya da tahta boncuklar
(Bunun yerine pırıltılı siyah boncukları tercih edin)
Üzerinize oturmayan geniş blazer ceketler
(Kemerli, daha kadınsı ceketler bu bahar çok moda)

Selülit Nedir Nelerden Oluşur

Selülit üç elemandan oluşur: 1-Dayanıklı hale gelmiş bölmeli bir konjonktif doku. 2-Su molekülleri ve tuz molekülleri. 3-Konjonktif doku içine hapsolmuş yağ hücreleri birikintileri. Bu bölgesel yağ birikimi, cildin hareketliliğinin azalması ve kalınlığının artmasıyla kendini gösterir. Elle dokunulduğunda cilt pütürlü, sertleşmiş ve muntazam olmayan bir görüntü verir.
 

SELÜLİT TEŞHİSİNİ KENDİMİZ KOYABİLİR MİYİZ?
      Cilt iki parmak arasında kıstırıldığında, cildin dış tabakasında girinti ve çıkıntılar meydana gelir ki tıpta buna portakal kabuğu görünümü denir.
SELÜLİT KADINLARDA HANGİ BÖLGELERE YERLEŞİR?
       Uyluğun üst kısmı, dizin ve bileğin iç kısımları, kaba et ve baldırların arkası ve üst bacaklara genelde süvari pantolonu şeklinde yerleşir.
SELÜLİT REJİMLE GEÇER Mİ?
       Selülit tüm zayıflama rejimlerine karşı direnç gösterir. Özel bir tedavi gerektirir, kendi kendine geçmez.
SELÜLİT AĞRILI MIDIR?
       Selülit ağrılı olabilir. Ağrının şiddeti selülitin sinir liflerinin üzerine yapmış olduğu basınç derecesiyle orantılı olarak değişir.
SELÜLİT TEŞHİSİ
       
Termografi: Vücutta kan dolaşımının normal olduğu bölgelerde vücut ısısı da normal olur. Dolaşım bozukluğu olan yerlerde kanlanma azalacağı için, bu bölgeler vücudun normal ısısından daha soğuk olur. Selülitin oluşma nedenlerinden biri dolaşım bozukluğu olup termografi ile dolaşım bozukluğunun ve selülitin yeri de teşhis edilir.
       
       
Ekografi: Bir çeşit ultrason cihazı olup uygulandığı yerin, ayrıntılı olarak görünümünü sağlar. Selülite uygulanma amacı deri kalınlığının ve yağ tabakasının kalınlığının ölçümüdür.
       
       
Manyetik rezonans: Vücudun 3 boyutlu incelenmesi imkanını sunar. Bu sayede cilt kalınlığı, yağ tabakası ve oluşabilecek ikincil, üçüncül (tümör, yapısal bozukluklar) nedenlerin varlığının ya da yokluğunun tespitini sağlar.

SELÜLİTTEN  KORUNMA
1-Kilonuzu koruyun. Günde 1500 kalori alın.
2-Çok hareket edin, örneğin jogging yapın, bisiklete binin, yüzün, jimnastik yapın.
3-Ayrıca vitamin ve mineral alın. A ve E vitaminleri deriyi düzgünleştirir, magnezyum metabolizmayı harekete geçirir, fosfor ve silisyum dokuları kuvvetlendirir.
4-Vücudun fazla suyunu atması için beyaz ve kırmızı turp, maydanoz, kereviz, çilek ve pilav yiyin.
5-Tuz, şeker, alkol, sigara, koyu çay, kahve, çikolata, kızartma ve undan uzak durun.
6-Derinin kanla beslenmesini teşvik edin. Örneğin masaj eldiveni ile kendi kendinize yapacağınız masajla, bir sıcak, bir soğuk duşu sorunlu yerlere tutun. Saunaya gidin.

 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol